Kamp Ekipmanları Seçimi

Son günlerde sosyal medya da sıkça benzer sorularla karşılaşmaya başladım. -Carefour’da 60 liraya çadır buldum alayım mı ? -Bim’e 40 liraya çadır geliyor muş alayım mı? -Şok markette 29 liraya […]


Son günlerde sosyal medya da sıkça benzer sorularla karşılaşmaya başladım.

-Carefour’da 60 liraya çadır buldum alayım mı ?

-Bim’e 40 liraya çadır geliyor muş alayım mı?

-Şok markette 29 liraya tulum var alayım mı ?

-Baton gerekli bir şey mi alayım mı ?

-80 liraya 60 litre çanta buldum alayım mı ?
…….
Ve daha onlarcası…

Bu soruları sormadan önce bu ekipmanları ne maksatla ,hangi mevsimlerde hangi şartlarda kullanacağımızın kararını vermeliyiz .

Çadır:
Eğer sadece yaz mevsiminde, yağışsız  fırtınasız havada,düşük rakımlarda ve yılda sadece bir kaç kez kullanmayı düşünüyorsanız evet bu ucuz çadırlar havalandırma  sorununu saymazsak işinizi görebilir.Ama yüksek rakımda ,sert hava koşullarında ve 4 mevsim kullanabileceğim bir çadır lazım diyorsanız  vazgeçiniz.Aksi taktirde bu ucuz çadırların incecik polleri iyi bir rüzgarda fazlaca esneyecek ve  çadırınız üzerinize yatıp yatıp kalkacaktır,belkide kalkamayacak .Yağmur yağdığında çadırın özellikle dikiş yerlerinden içeriye bolca su alacak ve ayrıca genel yüzeyinden aşırı nemlenme yapıp çadırda ıslanmanıza neden olacaktır.Soğuk havalarda bu koşullara uygun olmadığı için yeterli yalıtımı sağlamayıp  üşümenize neden olacaktır. Ve bu çadırların pol tutamakları genelde kancalı değil dikişli bir kumaş içinde sürmeli olduğu için polleri çadıra takarken biraz hızlı hareket etmeniz sonucunda kalitesiz olan bu kumaşı yırtacaktır.

5 Kişilik 7 kişilik gibi ucuz ve oldukça büyük çadırların paylaşımlarını görüyorum zaman zaman.Yukarıda yazdıklarımın haricinde bu çadırlarda bazı  ekstra sorunlar mevcuttur.Yüksekliği nedeniyle rüzgara karşı daha fazla mukavemet göstereceği için çadırın rüzgarda yatma ihtimali çok daha yüksektir.Ayrıca yine büyüklüğüyle doğru orantılı olarak ağırlığı da oldukça fazladır.Ve yürüyüş için hiç de uygun değildir.

Çadır alırken , mevsim seçimi,ağırlığı,pollerin materyali,çift-tek kat oluşu,kumaşın yırtılmada ilerlememesi,kurulum kolaylığı,kar etekleri vs vs gibi bir çok dikkate alınacak nokta vardır.Yazımın başında da belirttiğim üzere önce ne yapmak istediğimizi bilmeliyiz.

Uyku Tulumu:
Uyku tulumu özellikle yaz hariç mevsimlerde ve yüksek rakımlarda “hayati önem” taşıyan bir ekipmandır.Yukarıdaki sorulardan yola çıkarak başlayım.Eğer şok markete gelen 29liralık tulumu yaz sıcağında deniz kenarında yada yaz mevsiminde alçak rakımlı bir  ormanda kullanacaksanız alın.Çünkü zaten bu mevsim ve bu şartlarda örtünmeye bile bazen ihtiyaç duymayız,anca sabah serininden  korur ve iş görür. Fakat kış mevsiminde yada ara mevsimlerde yüksek rakımlarda kullanmak üzere böyle bir tulum almayı düşünüyorsanız , bütün kamp keyfinizi kaçıracak, gece boyu titremekten uyuyamamanıza neden olacak hatta belkide işin ucu hipotermiye kadar gidecektir.

Tulumların üzerinde konfor ve ekstrem değerleri yer alır.Konfor değeri belirtilen derecede içinde üşümeden keyifle uyuyabileceğiniz değerdir.Ekstrem değeri ise üşüsenizde,keyfiniz kaçsa da sağa salim sabahı çıkarabileceğiniz değerdir.Kaliteli markaların üzerinde yazan değerler genelde güvenilir olmakla beraber,kişinin cinsiyetine ,günlük yaşantısındaki üşüme eşiğine göre değişiklik gösterebilir.Çok üşüyen biriyseniz ve -10 derecede kalacaksanız -15 konfor derecesi olan bir tulum tercih edebilirsiniz. Tulum seçerken ilk olarak konfor derecesinin ne olacağı sorusu çıkar karşınıza.Peşine sentetik mi kaz tüyümü sorusu karşınıza çıkacaktır.Sentetik tulumlar kaz tüyü tulumlara göre daha ağır ve daha fazla hacim kaplarlar.Fakat fiyatları daha uygundur.Kaz tüyü tulumlar ise aynı değerlerdeki sentetik bir tulumun hacim ve ağırlık olarak yarısı ,bazen yarısından da az olabilmektedir,fakat fiyatları yüksektir.Hacmi,ağırlığı, fermuar adedi,genişletilebilir olması,birleştirilebilir olması ,iç cepler ,başlıklı olması,boyun gergisi vs gibi kriterlerde tulum seçiminde ihtiyaca göre tercih sebeplerinden olabilir.

Baton:
Baton gerekli bir şey mi diye bir soru gördüm geçenlerde. Sorunun aslı Baton neden gerekli olmalıydı sanırım.Bu konuyu “Outdoor Haber” sitesinden bir alıntıyla açıklayayım.

1- Trekking batonları kayakta olduğu gibi, arazi ister düz ister inişli çıkışlı olsun kollarınızın yükselerek ileri doğru hareket etmesine ve  ortalama hızınızın artmasına yardımcı olur.

2- Batonlar, bacaklarınıza ayaklarınıza ve bileklerinize  binen yükü azaltır.Bilimsel araştırmalara göre batonlar, inişte ayak bileğinize binen zorlayıcı gücün etkisini %25 oranında azaltır.

3- Batonlar ayrıca, sık orman örtüsünde ilerlerken önünüze çıkabilecek dalları, dikenleri bitkileri, örümcek ağlarını siz yürürken yolunuzdan çekmenizi sağlar ve yürüyüşünüzü rahat ve kontrollü bir şekilde devam ettirmenizi sağlar.

4- Baton ile yürümek size kalıcı bir yürüyüş ritmi sağlar ve hızınızı arttırmanıza olanak sağlar. Bu artışı düzlük alanlarda daha rahat gözlemleyebilirsiniz.

5- Fazladan 2 adet çekiş gücü sizin karda,çamurda ve kayada daha rahat ilerlemenizi sağlar.

6- Batonlar zorlu ve farklı arazi tiplerinde, nehir geçişlerinde, ağaç köklerinin dağıldığı yerlerde ve kaygan bataklık arazilerde dengeli olmanızı sağlar. Bu arazilerde dengenizi kaybetmeden yürümek hem sizi daha az yorar hem de zamandan kazanabilirsiniz.

7- Baton size geçeceğiniz arazide yolunuzun güvenliğini ölçmeyi sağlar.Eriyen karda, bataklıkta ve su birikintisinde batonunuzla ölçüm yaparak derinliği anlayabilirsiniz ve yolunuzu buna göre düzenleyebilirsiniz.

8- Şu da var ki doğada vahşi hayvanlarla karşılaşma şansımız vardır ve karşılaşıldığında batonla kendinizi koruma imkanınız olabilir.

9- Batonların asıl görevlerinden biri de vücuda binen ağırlığın dağılımını sağlayıp tek bir noktaya baskı yapmasını engellemektir. Örneğin; ağır bir çantayla yürürken kısa bir mola verdiğinizde batonlardan güç alarak ayakta durmak ile batonsuz ayakta durmak arasında çok fark vardır.

10- Batonlar ayrıca doğadayken bir sığınak oluşturmak istediğinizde sığınağı ayakta tutmak için çok yardımcı olacak bir malzemelerdir.Bir tenteyi batonları bağlayıp ayakta tutarak kendinize sığınak elde edebilirsiniz. Ayrıca herhangi bir burkulma, kemik çatlaması,kırılması durumunda sabitleyici olarak da kullanılabilir.

Batonların bu kadar avantajını sayarken oluşabilecek dezavantajlarını de söylemek durumundayız.Yürüyüş esnasında batonların bir kaya arasına, ağaç köklerine sıkışması muhtemeldir.Tempolu yürürken bunlara maruz kalmak insanın canını gerçekten sıkabilir. Bazı durumlarda ise, baton yerine ellerinizi kullanmanız gerekir, bu kısa bir an için de olabilir ve bu durumda onları çantaya yerleştirip yeniden çıkarmak gerekebilir ve bu da başka bir can sıkıcı faktör olabilir.Özellikle anlatılan durumlar bilekten kayışı olan batonlarda daha çok sorun yaratabilir.Eğer ki ani tehlikeli bir durum olduğu düşünülürse anın getirdiği panikle kayışın bilekten hızlıca çıkartılmaya çalışılması artı bir strese ve zor duruma sebep olabilir.

Sırt Çantası:
Sırt çantası seçerken ,herşeyden önce ortopedik  ve dayanıklı  olması çok önemlidir.Bu iki ana şartı sağlamıyorsa yürüyüşlerde sırt,omuz ve bel ağrılarına neden olacak,yükünüzü ağırlaştıracaktır.Dayanıklılığa gelince ; 50+ litrelik bir çanta kullanıyorsanız yükünüz muhtemelen ağırdır.Dayanıksız bir çantanın ağırlık karşısında kemer tokalarının  koptuğuna,dikişlerin patladığına çevremde bir çok kez şahit oldum. Bu iki ana şarttan sonra kumaş kalitesi,çantanın hafifliği,su geçirmezliği,fonksiyonelliği kriterlerine dikkat etmek gerek.Unutmayın çok kaliteli bir malzemeyi çok ucuza bulmak çok zordur. Bu yüzden lütfen aldanmayın. Bütçe kısıtlıysa 80 liraya 60 litre çanta alacağınıza  2.el daha kaliteli çantalar alabilirsiniz.

Kamp Yatağı/Mat:

Kampın olmazsa olmazlarında olan bu ekipmanı alırken hem konfor hem yalıtım için doğru bir seçim yapmak gerekir.Piyasada bolca bulunan şişme yatakları kullanmayı bir çok kez denedim.Ve kamp için uygun bir ekipman olmadığına karar verip kaldırdım.Kışın içi hava dolu olduğu için zemindeki soğuğu aynen sırta aktarıyor ,yazınsa çok terletiyor.Ve yüksekliği fazla olduğu için çadır içi hacmi azaltıyor,çadırın piramit yapısından dolayı daha yüksekte yattığımız için 1.70 boy üstü kişilerde baş ve ayak uçlarının çadırın duvarlarına değmesine neden oluyor.Şişirmesi zahmetli ,indirmesi ve katlaması vakit kaybettirici.bunca dezavantajı varken bence yanlış bir ekipmandır.Bütçe uygunsa iyi bir şişme mat yada yumuşak kalın ve hafif olan matlar ,ekonomik bir ürün aranıyorsa, klasik ” kapalı hücre 12mm mat ” çok daha kullanışlıdır.Bazı arkadaşların hafifliği ve fiyatı nedeniyle plates matları aldığını görüyorum.Bu matlar yalıtım için ve  çadır zeminindeki ufak tefek taş,dal,toprak vs gibi sivrilikleri  hissettirmemesi için yeterli değildir.

 

About Burak